2008-05-04

ASSOS (Tarihte Yolculuk)



Bir kadeh şarap elinizde, masmavi deniz ayaklarınızın altında ve muhteşem balık tadı damağınızda... Bunu, Assos yolculuğunuzun sadece küçük bir parçası olarak hayal edin. Bir de gezdiğiniz yerleri, göreceğiniz tarihi, modern yaşamın kaosundan uzak sessiz geçireceğiniz günleri ve unutamayacağınız bir tatili düşünün.
Assos sizi bekliyor.
ASSOS'UN TARİHİ
Günümüzde Behramkale ve ya Behramköy ismi ile tanınan Assos, çanakkale’nin 100 km. güneyinde olup, Ayvacık’a uzaklığı 17 km.’dir. Edremit Körfesi ile Lesbos Adası’nın (Midilli) karşısında, bir volkanın eteğinde, Andezit Kayalıkları üzerinde kurulmuş, Antik Çağların önemli bir yerleşim merkezlerindendir. Aynı zamanda bir liman kenti olmasına karşılık deniz ile yerleşim alanı arasında 200m.lik seviye farkı bulunuyordu. Assos’da yerleşmenin kesinlik kazanmaması ile birlikte Tunç Çağı’nda (M:Ö.3000-1200) burada yaşayanların olduğunu da arkeolojik çalışmalar ortaya koymuştur. Homeros, Tiria’nın güneyinde leleglerin yaşadığını, bunların Troia Savaşı’nda bölgede denizcilik ve korsanlık yaptıklarını belirtmiştir.

M.Ö 10. yüzyılda Metymna ( Midilli) halkı tarafından kurulduğu söylenen Assos; Lidyalıların, Perslerin, Yunanlıların, Romalıların ve Anadolu Selçukluların hakimiyetlerine boyun eğmiştir. Tarihinin son sayfası olarak da Orhan Gazi zamanında Osmanlı egemenliğinde 600 sene geçirmiştir. Ünlü Yunan filozof Aristoteles’in de bu beldede kendine ait ilk felsefe okulunu kurduğu söyleniyor.
ASSOS’U KEŞFEDİN
Taş evleri ve tarihi her yönüyle gözler önüne seren yapısıyla ilgi çeken Assos, ziyaretçilere unutulmayacak bir gezi sunuyor.
Behramkale Köyü: Antik Kent’in hemen yanında kalan Behramkale Köyü, harabeleri ve yeni yapılanan modern evleriyle ilginizi çekebilir. Tarihi camiyi görmeden burayı sakın terk etmeyin. Ayrıca I. Murat zamanında yapılmış ve bugün kullanılmayan Tuzla Çayı üzerindeki köprü de gözünüzden kaçmayacaktır.
Asos Harabeleri
Assos Harabeleri: Denize ve karaya hakim tepe üzerinde bulunan Akropol; yaklaşık 3 km. uzunluğunda, yapımı 4. yüzyıla dayanan surlarla çevrilidir.
1995 yılından beri süren Assos Antik Kenti’nde onarım ve kazı çalışmalarıyla beraber size çok daha gerçekçi ve ilginç eserler görme imkanı veriliyor. Antik çağlardan günümüze kalıntıları kalmış liman ise tarihle sizi biraz daha yakınlaştıracaktır. Kafanızı kaldırıp ufka doğru bakarsanız, Midilli Adası’nı tam karşınızda bulabilirsiniz.

Athena Tapınağı: Akropol’ün en yüksek yerine M.Ö. 6. yüzyılda yapıldığı söylenen Athena Tapınağı, Assos’un en önemli tarihi yapısı olarak kabul ediliyor. Tapınağa ulaşıncaya kadar geçtiğiniz araç yolunda, geçmişten günümüze ulaşmayı başarmış sütunları görebilirsiniz. Girişi ücretli olan bu antik alan, gezinizde fotoğraf makinanızı en fazla kullanacağınız bölümlerden biri olabilir! Tapınak, Muhteşem bir Ege Denizi manzarasına sahiptir.
Bazı sütun ve parçaları hala Berlin Müzesi’nde sergilenmekte olan bu tapınağın batı kanadı 1.20 m yüksekliğini hala koruyor. Athena Tapınağı, Anadolu’nun dorik tarzı yapıları arasında en eskilerden sayılmaktadır.
El sanatlarını koruyan tanrıça olarak da bilinen Athena, mitolojide kadınlara dokumayı öğretmiş tanrıça olarak da geçiyor. Dokumanın bu yörede bu kadar önem kazanmasının nedenlerinden biri de Athena’nın etkisi olabilir.
TADINA BAKIN
Sahile dizilmiş balık lokantalarında, manzaranın tadını çıkartarak masmavi gökyüzü altında balık yemenin zevkine varmanız mümkündür. Haşlama, buğulama, ya da zevkinize hitap eden herhangi bir deniz ürünüyle uzun süredir özlemle düşlediğiniz tadları bulmanız Assos’da hiç zor olmayacaktır.
Tatlı seviyorsanız, Assos’un yerel zeytinyağı ile pişen ev baklavasını denemenizi öneriyoruz.
SATIN ALIN
Evinize tarihi taşımak isterseniz; Doğudan Anadolu’ya yaklaşık 900 yıl önce ulaşan Yörükler’in dokuduğu halılar, motifleri ve renkleriyle evinizde değşik bir atmosfer yaratacaktır. Kalitesi, kullanılan renklerin çekiciliği ve ilginç desenleriyle, %100 yünden yapılmış bu halıları satın almak ayrıca bir zevktir.
VAKTİNİZ OLURSA
Assos’a ne kadar hayran kalırsanız kalın yine de Assos’un içinde her şeyi görmüş değilsiniz. Assos ve Midilli Adası’nın enfes manzarasına bir de tepeden bakmak isteyebilirsiniz. Kaz Dağları’nın yamaçlarında kurulmuş Ahmetçe Köyü, köylülerin misafirperverliği ve muhteşem fotoğraf kareleriyle birleşip gezinizin bir parçasını oluşturabilir.
Biraz şanslıysanız ve Assos’u ziyaretiniz güzel bir havaya rastlamışsa, ve hatta dolunay da varsa; sahilde yakacağınız bir ateş ve sevdiklerinizle geçireceğiniz muhteşem bir gece yolculuğunuzu unutulmaz kılmaya yetecektir.
Böyle güzel bir geceye imkanınız olmazsa yine de hava karardığında sahile inin ve denizin ışıltısında bulacağınız huzurla Assos’tan ayrılın. Modern şehir yaşantımızda sessizliği nasıl da unuttuğumuzun farkına varacaksınız.
KONAKLAMA
Assos’ta oteller sene boyunca açık tutuluyor. Haftasonu konaklamak isterseniz haftaiçine göre daha fazla ücret ödemek zorunda kalacağınızı unutmayın. Her mevsim ziyaret edebileceğiniz bu sevimli belde, özellikle yaz aylarında dolup taşıyor. Yaz ayları ılıman geçerken, ilkbahar ve sonbaharın yağışlı geçtiğini göz önünde bulundurararak yolculuğunuzu planlayabilirsiniz.
Eğer otelde konaklamak size cazip gelmiyorsa, sahil boyunca kamp yapmak ve çadırlarda kalmak bir diğer seçenek olabilir.
ASSOS’A NASIL GİDİLİR?
Assos, İstanbul’dan yaklaşık 310 km. uzaklıkta olan Çanakkale ilimizin önemli bir tarihi beldesidir. İstanbul’dan buraya ulaşmak isteyenlerin seçebilecekleri iki yol var, bunlardan biri D-100 ( E-5) karayolu, diğeri ise TEM otoyoludur.
Tır ve kamyonlarla karşılaşma riskiniz D-100 karayolunda daha yüksektir bu yüzden TEM otoyolu size daha sakin ve stressiz bir yolculuk sunacaktır.
TEM otoyoluyla Tekirdağ’a vardıktan sonra Ecebat’tan arabalı vapur ile ya da Kilitbahar’da bulabileceğiniz ufak teknelerle Çanakkale’ye ulaşabilirsiniz.. Çanakkale’den sonra ise Ayvacık’tan sağa dönerek ormanın içinden yolculuk edecek; Behramkale Köyünden geçip dik bir yokuşla sahile ulaşacaksınız!

3 yorum:

Şükrü Yılmaz dedi ki...

Hayırlı Günler ve Haftalar neşeli,sevgi dolu Bereketli Güzel bir hafta Geçirmenizi dilerim.Sevgiyle ,Saygıyla vede Sağlıkla mutlu esen kalın ALLAH'a emanet olun.Sevgi ve Saygılarımla

Şükrü Yılmaz
Antakya-Hatay

http://sukruyilmaz.net
http://sukruyilmaz.blogcu.net

KÜÇÜK KIZIM SU'ya

Bir derin uykudaydım ölümün içinden
Açtım ki gözlerimi
Bir suyun gölgesi gibi
Kendisi adeta bir suyun
Ayakucunda sen oturuyorsun

Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum!

Alıntı:Can Yücel
http://www.siirdefteri.com/?sayfa=siir&siir_id=3647

Şükrü Yılmaz dedi ki...

Hayırlı Günler Anneler Gününüzü Kutlar ve Annelerin Ellerinden Öperim.Sevgiyle ,Saygıyla vede Sağlıkla mutlu esen kalın ALLAH'a emanet olun.Sevgi ve Saygılarımla

Şükrü Yılmaz
Antakya-Hatay

http://sukruyilmaz.net
http://sukruyilmaz.blogcu.net

ANNE

Hakkın ödeşilmez eşin bulunmaz
Beni ak sütünle besledin ANNE
Şefkatin bir şeyle satın alınmaz
Kulağıma ninni söyledin ANNE

Ne kadar tatlıydı gel yavrum derken
Seyrederdi mışıl mışıl uyurken
Elinde avcunda hiç bir şey yokken
Giydirdin kuşattın süsledin ANNE

Bu gece rüyamda yaktın özümü
Şahballı'yım tutamadım sözümü
Okşadın saçımı öptün yüzümü
Başımı göğsüne yasladın ANNE

Alıntı:Hilmi Şahballı
http://www.siirdefteri.com/?sayfa=siir&siir_id=3011

Admin dedi ki...

Mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle, sevgiler..